İş ve Aile Yaşamı Dengesi 9 Adımda Nasıl Daha İyi Dengelenir
İster bir ofiste 9’dan 5’e kadar geleneksel bir programda çalışıyor olsunlar, ister evden çalışıyor olsunlar, birçok insan sağlıklı bir iş-aile yaşam dengesi sağlamakta zorlanıyor. Ofiste çalışan işçiler genellikle ya işverenlerin belirlediği zamanlardan daha fazla çalışıyorlar yada işlerini evlerine götürmek zorunda kalıyorlar. İş yerine gitmek zorunda olan çalışanlar açısından, evden çalışanlar genellikle daha şanslı görülse de, evden çalışmak günün sonunda işin sorumluluklarından kopmayı imkansız hale getirebiliyor.
Bir ekonomi dergisinde 2001 yılında yayınlanan bir makaleye göre, bir kişi iş yaşamının ve aile yaşamının taleplerini dengelemekte zorluk çektiğinde, buna “zaman kısıtlaması” denir. Zamanın bağını çözdüğünüzde dengeye ulaşırsınız. Birçok kişi için, bağlayıcı olmayan süreyi söylemek yapmaktan daha kolay olabilir. Ebeveynlerin zamanlarını çözmeleri ve dengeyi bulmaları özellikle zordur. Uzun saatler çalışanlar da iş ve aile yaşamının taleplerini dengelemekte güçlük çekerler.
İş-Yaşam dengesini bulmak için işinizi bırakmanız veya bir bakıcı tutmanız gerekmez. Sınırları belirlemeyi, programlar oluşturmayı ve günlük listeler yapmayı öğrenmek, zamanınızdan en iyi şekilde yararlanmanıza ve stres seviyenizi azaltmanıza yardımcı olabilir.
İş-Aile Yaşamı Dengesine Nasıl Ulaşılır?
1. Her Gün Çalışmak İçin Başlangıç ve Bitiş Zamanı Belirleyin
Günün sonunda ister ofisten ayrılıyor olun, ister evdeki iş alanınızdan uzaklaşıyor olun, yöneticinize ve astlarınıza sabaha kadar müsait olmayacağınızı açıkça belirtin. İş e-postanız için mesai saatleri dışında bir otomatik yanıt ayarlamak isteyebilirsiniz. Sesli mesajınız varsa, mesajınızın çalışma saatlerinizi belirttiğinden ve bu saatlerde arayanlara geri döneceğinizden emin olun.
Meslektaşlarınız ve müşterilerinizle sınırlar koymanın yanı sıra, özellikle iş günü boyunca sizi düzenli olarak ararlar veya mesaj atarlarsa, arkadaşlarınız ve ailenizle sınırlar belirlemeniz gerekebilir. Çalışmaya karar verdiğiniz program ne olursa olsun, aileniz ve arkadaşlarınızla bu süre zarfında sosyal görüşmeler için uygun olmadığınızı açıkça belirtin. İş için ihtiyacınız olmadıkça, dikkatinizi dağıtacak şeyleri en aza indirmek için gün içinde cep telefonunuzu kapatın veya rahatsız etmeyin moduna alın.
Bir ofis telefon numaranız varsa, bunu yalnızca eşiniz ve çocuklarınızın okulu gibi gerçekten ihtiyacı olan kişilere verin. İnsanların sadece acil bir durumda işle ilgili olmayan sorunlar için iş numaranızı aramasını bildiğinden emin olun.
Esnek bir programla çalışıyorsanız, bu hem bir nimet hem de kötü bir seçenek olabilir. Her gün sabah 9’da ofiste veya bilgisayarınızın önünde olmanız gerekmeyebilir, bu da özgürleştirici olabilir. İşinizi halletmek için düzgün bir sisteme ihtiyaç duyan bir insansanız da zor olabilir.
İşvereniniz tarafından belirlenmiş kesin bir başlangıç saatiniz yoksa, her gün işte dikkatinizin dağılması veya işi erteleme şansınızı azaltmak için kendinize bir başlangıç saati oluşturun. Örneğin, her gün sabah 9’da çalışmaya başlamaya karar verebilirsiniz. Güne zamanında başladığınızdan emin olmak için, kahvaltı hazırlamak veya çocukları okula götürmek gibi diğer tüm sabah görevlerini o zamana kadar tamamlamayı planlayın.
Başlarken olduğu gibi günün sonunda çalışmayı durdurmak için de bir zaman belirleyin. İster işe gidin, ister evde çalışın, bir zaman seçin. Belirlenen bitiş saatinde işi gerçekten bıraktığınızdan emin olmanın bir yolu, bitiş saatinizin hemen ardından bir aktivite planlamaktır. İşi 17:00’de bitirmeye karar verirseniz, anne babanız, kardeşiniz veya yakın arkadaşınızla 17:30’da başlayan bir randevu yada telefon görüşmesi planlayın.
Ayrıca, her akşam uygun bir zamanda işi bitirme olasılığınızın daha yüksek olması için kendinize bir ara vermek isteyebilirsiniz. Saat 17: 00’de çalışmayı bırakacaksanız, yarım kalan işleri tamamlamak veya ertesi gün için bir plan yapmak için 16:45’ten başlayarak zaman ayırın.
2. Listeler Yapın
Yapacak çok şeyiniz olduğunda ve hepsi kafanızda dönüp dururken stresli hissetmek kolaydır. Her gün, her hafta ve her ay başarmak için neye ihtiyacınız olduğunu yazın. Psikolog araştırmalara göre, liste yapmak kaygıyı yatıştırmaya yardımcı olabiliyor. Listeler yapmak aynı zamanda soyut düşünce veya fikirleri somut eylemlere dönüştürmenize yardımcı olur ve görevlerinizi öncelik sırasına koymanıza olanak tanır.
Yapılacaklar listesi hazırlamak için yapmanız gereken her şeyi basitçe karalamaktan daha fazla seçeneğiniz olduğunu unutmayın, ilk listeniz yararlı bir başlangıç noktası olabilir. Tabağınızdaki her şey için görsel bir rehberiniz olduğunda, sıralamaya başlayın. Bugün iş gününüz boyunca tamamlamanız gereken en önemli iki veya üç görevi seçin. Ardından günün geri kalanı için ailenizi, evinizi veya kişisel işlerinizi düzenleyin.
Görevlerinizi sıralarken, üzerinizdeki baskının bir kısmını ortadan kaldırarak onları birleştirmenin veya devretmenin yollarını bulabilirsiniz. Örneğin, işten eve dönerken çocukları varsa kurslarından yada okullarından alabilirsiniz.
Listelerinize hangi görevleri ekleyeceğinize karar verirken, genelden daha spesifik olmak daha iyidir. Bu, büyük projeleri veya görevleri daha küçük parçalara ayırmaya da yardımcı olur. İşiniz için üzerinde çalışılacak önemli bir sunumunuz varsa, listenizde yer alan “sunu üzerine çalışma” notu olmamalıdır. “Önce araştırmayı oku ve not al”, “slaytlar hazırla” ve “aynanın karşısında pratik yap” gibi görevler daha kullanışlıdır.
Listenizdeki her görevi tamamlamak için bir zaman seçin. Örneğin, araştırma makalesini 11.00’den öğlene kadar okuyun, öğle yemeğinizi 12.30’a kadar yiyin, ardından 12.30’dan 13.30’a kadar slaytlar hazırlayın.
Eğer zorlanırsanız, bunu tüm listeyi atmak için bir bahane olarak kullanmayın. Günün geri kalanı için ayarlamalar yapın. Günlük listelerinize biraz daha esneklik kazandırmak, çalışma zamanını aile zamanından ayırmanıza olanak tanır ve mesai saatleri dışında çalışmaya devam etme ihtiyacı hissetmekten kaçınmanıza yardımcı olabilir.
Listelerinizi kağıt üzerinde mi yoksa bir uygulama kullanarak mı yapmak, tercihinize bağlıdır. Bazı insanlar, görevleri tamamlarken listeden fiziksel olarak geçme hissinden hoşlanırlar. Bazıları, online bir uygulama kullanmanın rahatlığını ve listelerinin her zaman parmaklarının ucunda olmasını tercih eder. Bir görev yönetimi uygulaması kullanmakla ilgileniyorsanız, en iyi seçenek olarak Evernote, Trello ve Google Keep‘i tercih edebilirsiniz.
3. Sınırları Belirleyin
Bu hayatın bir gerçeği: İnsanlar sizden bir şeyler istiyor. Patronunuz, şirketin başarılı olmasına yardımcı olmak için mümkün olduğunca çok çalışmanızı istiyor. Aileniz onlarla vakit geçirmenizi veya onlara yiyecek, giyecek ve kiralarını sağlamanızı istiyor. Arkadaşlarınız sosyalleşmek istiyor.
Bir şekilde herkesin istediği her şeyi yapmak zorunda olduğunuzu hissetmek, sizi çok fazla strese ve potansiyel başarısızlığa hazırlayacaktır. Bu yüzden en çok sevdiğiniz insanlarla bile sınır koymayı öğrenmelisiniz.
Sınır koymak neleri kapsayabilir? Patronunuza ve iş arkadaşlarınıza o gün için saat 18:00’de paydos ettiğinizi söylemeyi ve sabah iş saatine kadar sorularınız veya sorunlar için müsait olmayacağınızı kapsayabilir. Evde tek başınıza, eşinizle veya eşiniz ve çocuklarınızla sakin bir akşam geçirmek istediğiniz için iş arkadaşlarınızın davetini geri çevirmeyi kapsayabilir.
Her şeye evet demeniz gerektiğini düşünüyorsanız veya belirli bir planınız yoksa her zaman faaliyetleri ve teklifleri kabul ediyorsanız, sınırları belirlemek biraz pratik gerektirebilir. Ancak, katılmamayı tercih ettiğiniz şeylere yönelik sosyal davetleri kibarca reddetmeyi ve iş hayatınız ile aile yaşantınız arasında bir ayrım yaratmayı öğrendiğinizde, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.
4. Ayrı Bir Çalışma Alanı Oluşturun
Evden çalışmak, iş ve aile yaşamını dengelemek söz konusu olduğunda benzersiz zorluklar sunar. İş yeri oturma odanız olduğunda iş yerinden ayrılmak zor olabilir.
Evinizde yeriniz varsa, çoğunlukla yaşam alanınızın geri kalanından ayrı bir çalışma alanı oluşturmak faydalı olabilir. Tüm bir odayı çalışma alanınız olarak belirlemeniz gerekmez, ancak kapatabileceğiniz bir kapısı olan bir odanızın olması yararlı olur. Bir misafir odanız varsa ve sık sık misafiriniz yoksa ofisinizi oraya kurmak mantıklı olabilir. Aynısı, bitmiş bir bodrumdaki ücra bir köşe veya bir odayı bölerek izole olabileceğiniz bir oturma odası veya oturma odasının bir bölümü için de geçerlidir.
Çalışma zamanı ve aile zamanı arasındaki ayrımı kendinize ve diğer hane halkına açık hale getirmek için, çalışma alanınıza yalnızca çalışırken gidin. Kişisel e-postaları okumak veya internette gezinmek için orada takılma alışkanlığından kaçınmaya çalışın. Ofisiniz evinizde olduğu için her zaman uyanık olmanız gerektiği anlamına gelmez.
5. Eşinizle Konuşun
Partnerler arasındaki yanlış iletişim, bazen birinizin dengesiz bir aile yaşantısı varmış gibi hissetmesine neden olur. Haftada 40 saatten fazla çalışıyorsanız ve bir şekilde tüm ev işlerinden veya çok sayıda duygusal emekten sorumlu hale geldiyseniz, kendinizi çok stres altında hissedebilirsiniz. Durum buysa, ev sorumluluklarını daha adil bir şekilde bölmenin bir yolunu bulup bulamayacağınızı görmek için eşinizle konuşun. Öfke patlamasını önlemeye yardımcı olmak için hem sakin hem de rahat olduğunuz bir konuşma için bir zaman seçin.
İşleri nasıl bölüştüğünüz gerçekten size bağlı. Özellikle biriniz daha uzun saatler veya ev dışında çalışıyorsa, bu her zaman eşit bir iş bölümü olmayacağı anlamına gelebilir. Bazen, eşlerden birinin yemek pişirmek gibi daha fazla zaman alan veya sık yapılan işlerden hoşlanması da söz konusu olabilir. Bazı durumlarda, ev işlerini adil bir şekilde bölmenin bir yolunu bulmak ve söylemek yapmaktan daha kolaydır. Siz ve eşiniz, yalnızca bir kişinin daha rahat olması veya geri planda kalması için bir iş bölümünü kabul edebilirsiniz.
6. Kişisel Rutinler Yaratın
Her gün iş için kesin bir başlangıç ve bitiş saati belirlemek, ücretli işinizle ilgili sınırlar belirlemenize ve sınırları tanımlamanıza yardımcı olabileceği gibi, ev işleri veya kişisel etkinlikler için rutinler oluşturmak da daha iyi bir denge bulmanıza yardımcı olabilir.
Küçük başlayabilirsiniz. Örneğin, birçok insan işe bir sabah rutini oluşturarak başlamayı sever. Güne harika bir başlangıç yapmak için sabah ilk iş olarak ne yapmak istediğinizi düşünün. Mahallenizde, kendi başınıza, köpeğinizle veya eşinizle birlikte yürüyüşe çıkmak isteyebilirsiniz. 30 dakikalık bir yürüyüş, düşüncelerinizi sıralamanıza ve günün geri kalanı için bir plan yapmanıza yardımcı olabilir.
Bazı insanlar ilk iş olarak meditasyon yaparken, bazıları sabahlarının ilk saatini kahve yudumlayarak ve fiziksel bir kitap ya da gazete okuyarak geçirir. Önünüzdeki günün görev ve sorumlulukları için kafanızı boşaltmanıza yardımcı olacak bir şey bulun.
Bir sonraki güne hazırlanmanıza yardımcı olacağı için bir akşam rutini de işlerinizi kolaylaştıracaktır. Her gece rahatlamak için bir veya iki saat ayırabilirsiniz. Bir sonraki güne hazırlanmak için de zaman ayırabilirsiniz. Örneğin, kendiniz ve çocuklar için öğle yemeği hazırlamak için zaman ayırın, yarın için kıyafetinizi seçin ve iş ve okul çantalarınızı toplayın.
7. Ekran Süresini Sınırlayın
Akıllı telefonunuz, tabletiniz veya dizüstü bilgisayarınız gibi bir ekrana bakarak günde kaç saat harcıyorsunuz? 2018 yılında yapılan bir araştırma, ortalama bir yetişkinin TV, İnternet (sosyal medya vb.) ve video oyunları gibi medya ile günde 11 saatten fazla zaman harcadığını ortaya çıkardı. Klinik araştırmalara göre, her gün ekrana bakarak çok fazla zaman harcamak ilişkileri olumsuz etkileyebilir, uykuyu bozabilir ve obezite olasılığını artırabilir. Tıp dergisinde yayınlanan 2017 tarihli bir araştırma, insanların ekranları kullanarak geçirdikleri süre ile depresyon seviyeleri arasında bir bağlantı olduğunu belirtti.
Amaçsızca internette gezinmek veya akıllı telefonunuzdan haberlere bakmak için harcadığınız zaman, sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmenizi engelliyor veya yapmak istediğiniz şeyleri yapmanıza engel oluyorsa, bir ara vermenin bir yolunu bulmanın zamanı gelmiştir. İşten sonra akıllı telefonunuzu çekmeceye koyabilir ve yalnızca bir telefon geldiğinde çıkartabilirsiniz. Haftada bir veya daha fazla günü ekransız günler olarak belirlemek de yararlı olabilir. Dizüstü bilgisayarınızı kapatın, telefonlarınızı ve tabletlerinizi bir kenara koyun ve ekranların dikkatinizi dağıtmasını önlemek için TV’yi kapatın.
8. Sizin İçin En Önemli Şeylerin Bir Listesini Yapın
İnsanların önlerinde çok fazla şey olduğunda, onlar için gerçekten önemli olan şeyleri gözden kaçırmak kolay olabilir. Bir adım geri atın ve kendinizi yeniden konumlandırın.
Bu, gerçekten önemsediğiniz şeylerin bir listesini yapmak anlamına gelebilir. Ailenizle vakit geçirmek, sizin için önemli olan bir hobinin peşinden gitmek veya kariyer basamaklarını tırmanmak listenizin üst sıralarında yer alıyor olabilir.
Listenizin boyutunu üç ila beş şeyle sınırlayın, böylece çok uzun ve sıkıcı hale gelmez. Listenizi yaptıktan sonra kendinize sevdiğiniz şeylere ne kadar zaman ayırdığınızı sorun. Cevap “yeterli değil” ise, gerçekten değer verdiğiniz şeylere zaman ayırmak için hayatınızdan neleri kırpabileceğinizi yeniden değerlendirin.
9. Sorumluluklarınızı Yerine Getirin
Mükemmel olmak zorunda değilsin. Aslında, mükemmel olmak neredeyse imkansız. Mükemmellik için çabalamak ya da en temiz evle, en iyi davranışlarla, çocuklarla, en güzel eşle ve hayalinizdeki işle en uyumlu kişi olarak bir imaj geliştirmeye çalışmak, size çok fazla strese neden olur.
İşler her zaman planlandığı gibi gitmese bile vazgeçmeyin. Örneğin, çocuğunuz kek yapmak istediyse, ancak saat geç olduysa ve yapmak istediğiniz son şey mutfakta vakit geçirmekse, kendinizi geri çekip, keki yapmak yerine marketten hazır kek yada pasta satın almaya kalkmayın. Siz ve eşiniz işleri paylaşmayı kabul ettiyseniz ve çocuklarınız bazı şeylerden mahrum yada geri kaldılarsa, onlara laf etmeyin veya işi kendiniz kolaya kaçarak yapmaya çalışmayın.
Ünlü bir yazar kitabında, kocasını ev işlerine daha fazla dahil etmeye çalışan bir kadının hikayesini paylaşıyor. Her gün gelen postaları, faturaları sıralaması için kocasına sorumluluk veriyor. Bu sorumluluk dışında, kocasına başka bir sorumluluk vermiyor. Ve sorumluluğu için kocasına hiç bir şekilde yardım etmiyor yada uyarıda bulunmuyor. Ailesi, yığılan postalar ve faturalardan dolayı bazı etkinlikleri kaçırıyor. Bir süre sonra kocası bunu fark ediyor ve sorumluluğunu düzenli olarak yerine getirmeye başlıyor.
Kocası için çıkardığı ders, postaların ve faturaların düzenli olarak düzenlenmesi ve dikkat edilmesi gerektiğiydi. Kendisi için çıkardığı ders ise, her şeyi kendi başına yapmak zorunda olmadığıydı.
Son Tavsiyemiz
İş hayatınız aile hayatınızı etkiliyorsa veya aile hayatınız işte başarılı olmanızı zorlaştırıyorsa, bir şeyleri değiştirebilirsiniz. İşle ilgili çok fazla talep veya evde adaletsiz bir iş bölümü olsun, dengesizliğin kaynağını belirleyin, ardından sınırlar koymayı öğrenin, eşinizle iletişim kurun ve programınızı tanımlayın.
İş-aile yaşam dengesine ulaşmak bir gecede olmayacaktır. Ancak kendinize ve hayattan almak istediklerinize zaman ayırmayı öğrenirseniz, sizin için önemli olmayan şeylere hayır demenin daha kolay olduğunu göreceksiniz.