Biriyle Tanışırken Kendinizi Unutulmaz Kılacağınız 8 İpucu

Hepimiz unutulmaz olmaya çalışıyoruz. Ancak yeni tanıştığımız birinde kalıcı bir izlenim bırakmak her zaman kolay olmayabiliyor. Hemen karamsarlığa kapılmayın, imkansız da değil. Yapılan araştırmalara göre, doğru kelimeler ve eylemlerle ilk görüşmede herkes iyi bir izlenim bırakabiliyor.

Bunu nasıl yapacağınızı çözmenize yardımcı olmak için, “İlk kez birisiyle tanışırken nasıl daha unutulmaz olurum?” sorusuna yanıt olarak Quora‘da verilen cevaplara baktık. Yeni biriyle ilk karşılaştığınızda kendinizi unutulmaz kılmak için bazı ipuçlarını sizin için şöyle derledik.

Konuşkan Olun

Aptal gibi görünme korkusu sizi konuşma ve sorular sormaktan, kendi hikayelerinizi anlatmaktan ve kendi fikirlerinizi paylaşmaktan alıkoymasın. Bunun için aklınızdaki konuşmayı, kafanızda ki soruları çekinmeden dile getirin ve kalıcı olmak için ilk adımı atmış olun.

Açık sözlü, Dozunda Tartışabilen ve Tamamen Dürüst Olun

Çoğu insan tartışmaya yol açacak bir şeyler söylemekten kaçınır – özellikle de ilk kez birisiyle tanıştığında – herkesin ondan hoşlanmasını sağlamak için güvenli bir şekilde oynamak isterler. Ama gerçekten unutulmaz olmak istiyorsanız, birisine hakaret etmeden veya rahatsız edici bir şey söylemeden fikrinizi dürüstçe söylemelisiniz.

Reisinger, “İnsanlar sıra dışılığı değil aşırıları hatırlıyor” diyor.

Bazılarını biraz rahatsız etse veya kızdırsa bile, konuşmanızı ve fikrinizi kesin ve net bir şekilde belirtmeniz önerilir. Bu sizi daha ilginç hale getirir ve böylece daha unutulmaz yapar.

Biraz Sıra Dışı Ol

Reisinger, kültürel normların dışına çıkmanın kolay bir yol olduğunu söylüyor, ancak olumlu bir şekilde dışarı çıkmaya çalışılması gerektiğini de özellikle belirtiyor.

Örneğin, “Nasılsın?” veya “Ne yapıyorsun?” gibi tipik giriş sorularına komik ve sıra dışı cevaplar vermeyi öneriyor.

Kendine Güvenen Bir Vücut Dili Kullan

Uzmanlar, kendine güvenen vücut dilinin sizi iyi görünmekten daha fazlası olduğunu söylüyor – bu sizi daha unutulmaz kılar. Bunu yapmak için, The Social Winner blogunun kurucusu, sıkı bir el sıkışması, dik durma ve hem dinlerken hem de konuşurken göz teması kurmanızı önerir.

Birkaç dakika kimseyle konuşmuyorsanız, o zaman yere bakmak yerine önünüze bakmanız gerektiğini belirtiyor. Bu şu anlama geliyor “Sen dünya ile ilgileniyorsun, ondan saklanmıyorsun”.

Ayrıca, “etrafınızdaki alana sahip olmanız gerektiğini” belirtiyorsunuz. Bu, bir bankın sadece kenarında oturmamanız anlamına gelir, böylece başkaları sizden daha fazla alana sahip olamazlar. Bunu yaparken kolunuz başka birinin koluna dokunursa utanmış gibi davranırsınız. Böylece aptal olmadan senin olanı alırsın.

Duyguları Tetikle

Reisinger’in bu tavsiyesi, yazar ve şair Maya Angelou‘nun ünlü alıntılarına dayanıyor:

“Öğrendim ki insanlar söylenenleri unutur, insanlar yapılanları unutur, ancak insanlar kendilerine hissettirilenleri asla unutamazlar”

Birisinde hakkınızda derin bir izlenim bırakmak istiyorsanız, onun bir şeyler hissetmesini sağlamalısınız. Tercihen iyi bir şeyi. Sıradan bir sohbette bunu nasıl yapabilirsiniz? Reisinger, güvenmeyi, onları güldürmeyi, bir hata yapmayı ve bunun için özür dilemeyi, birinin egosunu okşamayı, hikayeler anlatmayı, yardımcı olmayı veya konuyu ateşli bir şekilde tartışmayı öneriyor.

Dikkatli Bir Dinleyici Olun

Yazının başında konuşkan olmanız gerektiğini zaten vurgulamıştık. Bu nedenle dikkatli bir dinleyici olun derken sadece arkanıza yaslanıp, hiç konuşmadan sadece dinleyin demek istemediğimizi tahmin etmişsinizdir. Gazeteci Becky Blanton, “Dünyanın en popüler ve akılda kalıcı insanları bize odaklanmış ve tüm dikkatlerini verenlerdir” diyor.

Bu göründüğünden daha zor. Çoğu insan sürekli olarak ne söyleyeceğini düşünür ve söze girebilmek için boşlukları takip eder. Reisinger gibi Blanton da, insanların bizi nasıl hissettirdiğini unutmayacağımızı ve birisini gerçekten dinlediğinizde onları önemli hissettireceğinizi söyler.

Gülümseyin

Riker, “Biriyle ilk tanıştığınızda gülümsemek istersiniz” diyor. Bu, sizin mutlu olduğunuzu, iyi bir ruh hali içinde, hayattan zevk aldığınızı ve onlarla tanışmaktan mutluluk duyduğunuzu gösteriyor. Gülen, başka bir kişinin kendi gülümsemesinin sağlayacağı hissini üreten ayna nöronlarını da tetikler, bu da mutluluk verir!

İsimlerini Kullanın

Bir sosyal beceri uzmanı ve Udemy öğretmeni olan Kara Ronin, “Diğer kişide” akılda kalıcı olmanın gerçekten etkili bir yolu, isimlerini konuşmada kullanmaktır” diyor. Bu onlara senin onlara karşı dikkatli olduğunu ve onları umursadığın hissi uyandırır.

Ne zaman birisinin ismimizi kullandığını duysak hemen şöyle düşünürüz: “İsmimin ne olduğunu hatırladıkları için beni gerçekten sevdiler ve beni önemsiyorlar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu