Gençlerin Pişman Olduğu 4 Finansal Hata ve Bunları Önlemenin Yolları
Bir dakikalığına gözlerinizi kapatın ve 90 yaşında, hayatınıza ve özellikle de finansal tercihlerinize baktığınızı hayal edin. Hangi kararlarınızın sizi daha mutlu ettiğini düşünüyorsunuz? Hangi kararlarınızdan pişman olacağınızı düşünüyorsunuz?
Özel bir araştırma şirketinin, 2016 anketinde 2.000 kişiye sorduğu sorular bunlar. Ankete katılanlar, en iyi finansal kararlarının üniversiteye gitmek, bir ev satın almak, para biriktirmek ve borçla uğraşmak olduğunu söyledi. Bunların hepsi, hayatınızda aynı tür kararlarla karşı karşıya olup olmadığınızı bilmek için faydalı şeylerdir.
Yine de bazı yönlerden, bu insanların en kötü kararlarını düşündükleri şeylerden daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Bunlara bakmak, onların yaptığı hataları yapmaktan kaçınmanıza yardımcı olabilir.
Daha Sonra Pişman Olacağınız En Kötü Finansal Kararlar
Genel olarak, insanlar en kötü kararlarının ya çok fazla harcamak ya da çok az tasarruf etmek olduğunu söylediler. Özellikle bunu yapmak için borca girdikleri, anlamsız şeylere para harcadıkları için pişmanlık duyuyorlardı. Ayrıca, mali durumlarını artırmalarına yardımcı olabilecek tasarruflara ve yatırımlara paralarının çok azını koymaktan da pişmanlık duyuyorlardı. Tabii ki, bu kötü seçimler aynı madalyonun iki yüzüdür, çünkü ne kadar çok harcarsanız o kadar az tasarruf edersiniz.
1. Yeterince Tasarruf Etmemek
Ankete katılan insanların bir numaralı pişmanlığı, aylık gelirlerinden yeterince tasarruf etmemiş olmalarıydı. Neredeyse her dört kişiden biri yeterince tasarruf etmediğini ve %6’sı hiç bir şey biriktirmediğini söyledi.
Kurtaramamak, hayatınızı çeşitli şekillerde zorlaştırır. İlk olarak, gelirinizden tasarruf etmezseniz, acil durum fonu oluşturamazsınız. Bu, iş kaybı, tıbbi bir sorun veya büyük bir araba tamiri gibi beklenmedik bir sorun ortaya çıkarsa, faturaları karşılayacak paranız olmadığı anlamına gelir.
Bu nakit yastık altı olmadan, ya borç para almanız ya da arkadaşlarınıza veya ailenize destek almaya gitmeniz gerekir. Tek bir felaket sizi geri ödemesi yıllar alabilecek borca sokabilir.
Ancak bir finansal krizden kaçınacak kadar şanslı olsanız bile, hiç birikiminizin olmaması uzun vadeli hedeflerinize ulaşmanızı zorlaştırır. Bir birikiminiz olmadan asla bir ev için peşinat ödeyemez, yeni bir araba satın alamaz ve hatta büyük bir tatile çıkamazsınız. Çocuklarınız varsa, onları üniversiteye sokmaya yardım edemezsiniz. Kesinlikle erken emekli olamayacaksınız veya hiç emekli olamayabilirsiniz.
Çıkarım: Gençken, yarın yokmuş gibi yaşayıp parayı savurmak cezbedicidir. Hatta bazı insanlar sadece bir kez genç olduğunuz için hayatı sonuna kadar yaşamazsanız pişman olacağınızı bile iddia ediyor. Tasarruf etmenin, daha yaşlı ve daha zengin olana kadar bekleyebileceğini savunuyorlar.
Ancak ankete yanıt verenlerin deneyimleri aksini gösteriyor. Gerçek şu ki, bir yarın var ve bunun ne getireceğini bilmiyorsunuz. Afetler her yaşta olabilir ve bunlara hazırlıklı olmanız gerekir. Ve uzun vadeli hedefleriniz gelecekte çok uzak olsa da, şimdi ne kadar çok tasarruf ederseniz, o kadar kolay ulaşılır.
Bir birikim inşa etmek ve düşük riskli yatırımlarda saklamak kesinlikle mantıklı. Her kuruşunu biriktirmek zorunda değilsin ama her kuruşunu da harcamamalısın. Şimdi hayatın tadını çıkarmak için biraz para ayırın ve gelecekte hayatın tadını çıkarmaya devam edebilmek için biraz biriktirin.
2. Kredi Kartı Borcunu Yükseltmek
Ankete katılan yaklaşık yedi kişiden biri, en kötü kararlarının “gereksiz alımlar” için borca girmek olduğunu söyledi. Genel olarak borç para alma konusunda üzgün değillerdi, sadece gerçekten ihtiyaçları olmadıkları şeyler için borca girdikleri için üzgünlerdi.
Bu, önemli bir ayrım çünkü iyi borç ve kötü borç kavramları var. Bir ev satın almak veya üniversiteye gitmek için borç almak uzun vadede geri ödeyebilir, ancak tatil veya mücevher gibi ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almak için borç almak asla işe yaramaz.
Borçlu olduğunuzda, çıkmak zor olabilir. Özel bir finans araştırma şirketinden alınan rakamlar, düzenli olarak kart taşıyan kişiler için ortalama kredi kartı bakiyesinin 7.500 TL olduğunu gösteriyor. Bu borcun yalnızca asgari aylık ödemelerini %15’lik tipik bir faiz oranıyla yaparlarsa, geri ödemesi 11 yıldan fazla ve 3.300 TL’den fazla faiz yansıyacaktır. Ve bu arada karta yeni borç eklemeden bu hesaplamaları yapıyorlar.
Borcunu ödeyememek de ankete katılanlar için büyük bir pişmanlıktı. %6’sı için kredi kartını ödememek, verdikleri en kötü karardı. Diğer %3’lük bir kısım ise tüm borçlarını asla ödeyemediklerini söyledi.
Çıkarım: Şu anda kredi kartı borcunuz yoksa, finansal olarak doğru yoldasınız. Yaptığınız şeyi yapmaya devam edin ve buna değmeyecek şeyler için borca kapılmayın.
Zaten bu tür bir borcunuz varsa, bu kredi kartlarını olabildiğince hızlı bir şekilde ödemeye çalışın. İlk olarak, temel olmayan ihtiyaçlar için kartları kullanmayı bırakın. Her yeni satın alma, borç yükünüzü artırır.
İkinci olarak, bakiyenizi ödemek için her ay bütçenizde sabit bir miktar ayırın. Bu ekstra parayı bulmak için, daha az yemek yemek veya ücretli abonelikleri kesmek gibi harcamalarınızı azaltmanın yollarını arayın.
3. Yirmili Yaşlarında Aşırı Harcama
Borca girmeseniz bile, fazla harcama yapmak hala bir sorundur. Ne kadar çok harcarsanız, diğer hedeflerinize koymak için o kadar az tasarruf edebilirsiniz. Ankete katılan yaklaşık yedi kişiden biri, yirmili yaşlarında “büyük yaşamaktan” pişmanlık duyduklarını, kazançlarını dışarıda yemek yemek, gece kulübünde gezmek veya kıyafet gibi önemsiz şeylere harcadıklarını söyledi.
Ankete katılanlardan bazıları, akıllıca olmayan harcama seçeneklerine ilişkin belirli örnekler verdi. Örneğin, %2’si alkol veya sigaraya para harcadıklarından pişman olduklarını söyledi. Diğer %2’lik bir kısım da üniversite parasını “önemsiz bir şeye” harcamaktan pişmanlık duyuyordu.
Elbette, harcamalarınızı dizginlemek ile hiç harcamamak arasında fark var. Yapabiliyorken gençliğinizin tadını çıkarmanız ve yarın uğruna bugünü feda etmemeniz gerektiği argümanında kesinlikle bazı gerçekler var.
Ancak yirmili yaşlarınızın, hayatınızda en az yükümlülüğünüz olduğu zaman olduğu da doğrudur. Yaşlandıkça, bir ev ve çocuk gibi, gelirinizin çoğunu tüketen sorumluluklar edinirsiniz. Gençken ve daha kuvvetliyken tasarruf etme fırsatını değerlendirmezseniz, daha sonra çok daha zor olacaktır.
Çıkarım: Her iki dünyanın da en iyisine sahip olmak için, tüm paranızı harcamadan gençliğinizin tadını çıkarmanın yollarını arayın. Her gece evde yalnız oturmak zorunda değilsiniz, ancak doğa yürüyüşleri, ücretsiz konserler veya takılmak ve oyun oynamak gibi ucuz veya ücretsiz eğlenceler arayabilirsiniz. Her zaman dışarıda yemek yemek yerine arkadaşlarınızla bir yemek yiyebilir ya da bütçenizi aşmadan dışarıda yemek yemenin yollarını arayabilirsiniz. Ve bütçenizi pahalı marka kıyafetlere harcamak yerine, indirimli uygun kıyafetlerle şık bir görünüm yaratabilirsiniz.
Son olarak, arada bir savurganlık yapmak istiyorsanız, paranızı tatil gibi harika bir deneyime harcayın. Mutluluk ekonomistleri tarafından yapılan araştırmalar, insanların paralarını eşyalardan ziyade deneyimlere harcadıklarında genellikle daha mutlu olduklarını gösteriyor. Ve her şeyden önce, büyüdüğünüzde hangisine sevgiyle bakmanız daha olasıdır: arkadaşlarla bir plaj gezisi mi yoksa 750 TL’lik bir çift ayakkabı mı?
4. Yeterince Yatırım Yapmamak
Son olarak, ankete katılanların çoğu, en kötü para kararlarının yeterince yatırım yapmamak olduğunu söyledi. 20 kişiden biri, en büyük pişmanlıklarının genel olarak daha fazla yatırım yapmamak olduğunu ve %3’ü ise özellikle hiç hisse senedi yatırımı yapmadıkları için pişmanlık duyduklarını söyledi.
Para biriktirmek önemlidir, ancak genellikle finansal bağımsızlığa ulaşmak için yeterli değildir. Emeklilik için veya bir ev satın almak gibi diğer büyük hedefler için yeterli nakit biriktirmek için yatırım yapmanız gerekir. Hisse senetleri, tahviller ve diğer yatırımlar, tasarruflarınızı bankada tutmaktan daha risklidir, ancak zaman içinde paranızı büyütmek için çok daha iyi bir şans sunarlar.
Bir yatırımcı olarak ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi. Uzmanlar, en büyük kazancı sağlayanın “piyasayı zamanlamak” değil, “piyasadaki zaman” olduğunu söylüyor. Başka bir deyişle, bir yatırıma ne kadar erken para yatırırsanız, uzun vadede o kadar çok para kazanırsınız.
İşte bir örnek. Bugün %7 ile ayda 100 TL yatırım yapmaya başlarsanız, on yıl içinde 17.000 TL’den fazla paranız olacak. Bu, yatırdığınız paradan 12.000 TL fazlası, ayrıca paranızın kazandığı paradan 5.409 TL dahası. Ancak, yatırım yapmaya başlamak için beş yıl beklerseniz, on yıl içinde yalnızca 7.300 TL’niz olacak, yarısından da az.
Çıkarım: Mümkün olduğu kadar erken yatırım yapmaya başlayın. Her ay sadece küçük bir miktar ayırmayı başarsanız bile, onlara yeterince zaman verirseniz, bu küçük miktarlar büyük kazançlar sağlayabilir. Yukarıdaki örneğin gösterdiği gibi, her ay sadece iki 50 TL’lik geceyi atlamak size on yıl içinde 17.000 TL’lik güzel bir birikim verebilir. Bu, yeni bir araba ya da başlangıç için bir ev için peşinat ödemesinin başlangıcı olabilir.
Alınacak Finansal Dersler
Ankette ayrıca katılımcılara genç benliklerine ne gibi tavsiyelerde bulunmak istedikleri soruldu. Verdikleri yanıtlar, nasıl daha az harcayıp daha çok tasarruf edip yatırım yapacaklarına, kısacası yaptıkları hatalardan nasıl kaçınılacağına dair pratik ipuçları sunuyor. Genç yaşta finansal hatalar yapmamak için en iyi beş öneri.
1. Bir Bütçe Tutun
Ankete katılanların yaklaşık %30’u, verebilecekleri en iyi tavsiyenin bir bütçe tutmak olduğunu söyledi. Tüm harcamalarınız için belirli tutarlar ayırmak, harcamalarınızı kontrol altında tutmanın iyi bir yoludur, bu da size tasarruf ve yatırım için daha fazla nakit bırakır. Ankette ki kişilerin %40’ından fazlası bunun kendileri için işe yarayan bir tasarruf stratejisi olduğunu söyledi.
Henüz bir bütçeniz yoksa, ilk bütçenizi yapmak o kadar da zor değil. İlk adım, ne kadar kazandığınızı ve düzenli aylık harcamalarınız için ne kadar ihtiyacınız olduğunu bulmaktır. Ardından, sigorta veya sağlık faturaları gibi arada bir yapılan masrafları karşılamak için her ay bir miktar para ayırın.
Son olarak, “çılgın para” için bütçenize bir satır ekleyin. Bu, ücretli müzik abonelikleri veya cafe de latte içmek gibi eğlence amaçlı şeyler için harcayabileceğiniz ekstra paradır. Kendinize her ay birkaç küçük lükse izin vermek, planınıza bağlı kalmayı kolaylaştırır.
2. Borçtan Uzak Durun
Ankete katılan dört kişiden biri, en iyi tavsiyelerinin borçtan uzak durmak olduğunu söyledi. Belirli bir borç türünden bahsetmediler, ancak yukarıda belirtildiği gibi kredi yada kredi kartı borcu en zararlı türdür.
Neyse ki, aynı zamanda kaçınılması en kolay türdür. Yapmanız gereken tek şey, karşılayamayacağınız bir şeyi satın almayı reddetmektir. Banka hesabınızda etiketteki fiyatı karşılayacak kadar para yoksa, uzaklaşın.
Bunun mantıklı bir tavsiye olduğunu düşünenler sadece anket katılımcıları değil. Aynı zamanda, Business Insider’da dokuz başarılı insanın genç benliklerine para hakkında ne söylemek istediklerini tartıştığı bir makalede de ortaya çıkıyor.
Finans firması HighTower’ın CEO’su Elliott Weissbluth, gençlere “gelecekte karşılığını verecek uzun vadeli bir yatırım” olmadıkça borca girmemeye teşvik edeceğini söyledi. Bu, üniversite yıllarında, kullanılmış bir Jeep için parlak yeni bir arabayı, parlak yeni bir otomobil kredisi ile birlikte, bırakmaya karar verdiğinde öğrendiği bir dersti.
3. Dışarıdan Daha Az Yiyin
Neredeyse beş katılımcıdan biri, gençler için en iyi ipuçlarının dışarıdan daha az yemek yemek olduğunu söyledi. Bu, gereksiz harcamaları azaltmanın en kolay yollarından biridir. Restoran yemeklerini kıyasladığımızda, çoğu yemeğin evde pişirilen aynı yemeğe kıyasla iki ila dört kat daha pahalı olduğunu gösteriyor. Ve kahve veya soda gibi içecekler üzerindeki fiyat etiketleri daha da yüksek olabiliyor.
Kendiniz için yemek pişirmek bir mücadele olmak zorunda değildir. İnternette yemek tarifleri ve hatta nasıl yemek yapacağınızı gösteren videolar bulmak çok kolay. Umutsuz bir aşçıysanız, her zaman dondurulmuş yemeklere veya karışımlara güvenebilirsiniz. Sıfırdan yemek yapmaktan daha pahalılar ama yine de dışarıda yemekten daha ucuzlar.
4. Otomatik Tasarruf Hesabını Kullanın
Düşünmeniz gerekmediğinde tasarruf etmek çok daha kolay. Bu nedenle, ankete katılanların %13’ü en iyi tavsiyelerinin bankanızda tasarruf hesabı kullanmak olduğunu söylüyor. Bu sistemle maaşınızı banka şubesine götürmek yerine doğrudan bir tasarruf hesabına gönderebilirsiniz.
Tasarruf hesabı size zaman kazandırır ve paradan tasarruf etmenize de yardımcı olabilir. Paranız bankadayken, harcama olasılığı daha düşüktür. Hala kullanabilirsiniz, ancak geri çekmek için çaba göstermeniz gerekecek. Bu ekstra adım, sizi düşüncesizce harcamak yerine ne yaptığınızı düşünmeye zorlar.
Tasarruf hesaplarını başka şekillerde de kullanabilirsiniz. Örneğin, her maaş yattığında bir kısmının acil durum fonunuz olarak kullanılması için ayrı bir hesaba aktarılmasını sağlayabilirsiniz. Bu hesap tamamen finanse edildiğinde, parayı bunun yerine bir yatırım hesabına yönlendirmeye başlayabilirsiniz.
5. Minimalist Bir Yaşam Tarzı Yaşayın
Son olarak, ankete katılanların %11’i genç benliklerine “minimalist bir yaşam tarzı yaşamalarını” tavsiye ediyor. Bu kendini mahrum bırakmakla aynı şey değil. Bunun yerine, sevdiğiniz şeylere odaklanmak ve sizi ödüllendirmeyen şeylere para harcamamak anlamına gelir.
Kalabalığa katılarak çok para harcamak kolaydır. En yeni oyuncakları veya kıyafetleri, arkadaşlarınız var diye, sizi gerçekten mutlu edip etmediklerini düşünmeden satın alırsınız.
Minimalizm, daha bilinçli harcamak demektir. Her satın alma işlemine dikkatlice bakar ve sizin için verdiğiniz paraya değip değmeyeceğine karar verirsiniz. Bu şekilde harcadığınız her kuruş, mutluluğunuza katkıda bulunacak şekilde yapılır.
Son Söz
Gençken yaptığınız seçimlerin finansal geleceğiniz üzerinde büyük etkisi vardır. Yirmili yaşlarınızı bir harcama çılgınlığı içinde geçirirseniz, kredi kartlarınızı maksimuma çıkarırsanız ve hiçbir şey biriktirmezseniz, orta yaşa sadece çılgın anılar ve bir yığın borçla girersiniz.
Ancak düşünceli harcamaları tasarruf ve yatırımla dengelemeyi seçerseniz, aynı anda hem mutlu anılar hem de sağlıklı mali kaynaklar oluşturabilirsiniz. Bir ev sahibi olmak veya bir iş kurmak gibi daha büyük ve daha iyi hedeflere, onları karşılayacak paranız olduğunu bilerek ilerleyebilirsiniz. Ve olgun bir yaşlılığa geldiğinizde, pişmanlık duymadan bir hayat sürdürebilirsiniz.